SON YILLARDA GİTTİKÇE ÖNEM KAZANAN ‘KİŞİSEL GELİŞİM’ EĞİTİMLERİ SAYESİNDE BİREYLER KENDİLERİNİ KEŞFETMEDE DAHA ÇABUK YOL KAT EDEBİLİYORLAR.

YARATICI DRAMA İSE, ‘YAPARAK VE YAŞAYARAK ÖĞRENME’ MOTTOSU İLE YETİŞKİNLERE SON DERECE ETKİN BİR KİŞİSEL GELİŞİM YÖNTEMİ SUNUYOR.

drama2

KİŞİSEL GELİŞİM DEYİNCE

Kişisel gelişimin en temel noktası, bireyin öncelikle kendini tanımasıdır. Yetişkin birey, hedeflerine ulaşmada kendisini motive eden birçok teknik ve strateji içeren kişisel gelişim sürecine girdiğinde, içindeki olumsuz düşünce, yargı ve inanç kalıplarını değiştirip onların yerine yeni düşünce, yargı ve inanç kalıplarını benimseme yolunda adım atmış demektir.

Kişisel gelişimin amacı kişinin ne istediğini bulması ve hedefine ulaşması için kişiliğinin manevi yönünü geliştirmesidir. Socrates, “Bir insanın hayattaki en önemli faaliyeti ruhuna gereken özeni göstermesidir” der.

Kişisel gelişim eğitimleri, adından da anlaşıldığı gibi, bireyin kendini keşfetme, kendinde var olanın sınırlarını genişletme, kendinde olmayanı ise edinmeye çalışma çabasının, bir tür ‘kendi kendinin öğretmeni/eğitmeni’ olabilme niyetinin yansımasıdır.

Bu alanda son yıllarda gittikçe artan bir talep söz konusu. İş yaşamında oynamak zorunda kalınan sınırlayıcı, köşeli ve değişmez rollerin ağırlığı altında ezilen ve bunalan bireyler, kimi zaman kendilerine yeni ve farklı alanlar yaratma, içlerindeki öteki benliği keşfetme, özgürleşme, kimi zamansa daha başarılı ve etkili bir insan olabilme arzusuyla kişisel gelişim eğitimlerine yöneliyor.

 

          KİŞİSEL GELİŞİM EĞİTİMLERİNDE YARATICI DRAMA

Kişisel gelişim eğitimlerinin sadece teorik olarak aktarılmasının, yetişkin öğrenmesinde, hedeflenen davranış değişikliği için yeterli olmadığı söylenebilir. Yaratıcı drama, işte bu noktada önemli bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Salt teorik eğitimle edinilmesi pek de kolay olmayan bilgiler, yaratıcı dramanın özündeki ‘yaparak, yaşayarak öğrenme’ ilkesi sayesinde rahatlıkla ve hatta çoğu zaman fark edilmeden öğreniliyor. Kısacası, yaratıcı drama, teorik olanın yaşama geçmesini sağlayan önemli bir itici güç haline geliyor.

“Birçok duyu organını devreye sokarak elde edilen yaşantılardan oluşan drama, hayatın

içinde üstlenilecek birçok role hazırlık yapılmasına olanak sağlar. Çünkü hayatın içerisinde deneme fırsatı bulunamayan yaşantılar, rollerle canlandırılır ve üzerinde düşünme fırsatları yaratılır.” (Akoğuz, 2002, s. 55) Yaratıcı drama, yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi sağladığı için, sadece çocuklar ve gençler için değil, yetişkinler için de ideal bir öğrenme ortamı yaratır.

 

     YARATICI DRAMA YÖNTEMİNİN FAYDALARI

Yetişkinlerle yapılan yaratıcı drama çalışmaları, bireyin gerek iş hayatında gerekse özel hayatında kendini daha iyi ifade etmesine yardımcı olur. Yaratıcı drama yoluyla, yetişkin birey bir yandan konuşma, dinleme, empati kurma, çatışma ve problem çözme yeteneklerini geliştirirken, bir yandan iletişim becerilerini daha kaliteli hale getirmeyi, beden dilini ve sesini doğru kullanmayı öğrenir. Aynı zamanda, yaratıcı drama çalışmaları yoluyla hayal gücünü geliştirir, estetik bakış açısını güçlendirir. İçinde sıklıkla yaşamdan örnekler barındıran doğaçlama çalışmaları sırasında birey, karşısına çıkan, ya da çıkması olası sorunlarla nasıl baş edeceğine dair farkındalık kazanır. Zor bir durum karşısında karar verme ve problemlerle başa çıkma becerisini geliştirir. Tüm bu özelliklerin yanı sıra, yaratıcı drama, bireyin gözlem gücünü ve sorgulama yetisini arttırır. Toplum içinde doğru davranış kalıplarını kullanmasına, insanları tanımasına ve doğru değerlendirmesine; başkalarıyla birlikte çalışma ve takımla birlikte hareket etme becerisini geliştirmesine olanak sağlar. Sayısız olumlu kazanımıyla yaratıcı drama, bireyin kişisel gelişimine çok büyük katkı sunar; bu anlamda, başlı başına bir ‘kişisel eğitim’ süreci olarak değerlendirilebilir.

Kişisel gelişime dair hedeflenen sonuçlara diğer yöntemlerden çok daha kolaylıkla ulaşılmasını sağlamanın yanı sıra, yaratıcı drama, adından da anlaşılacağı üzere, bireyin ‘yaratıcı’ olmasıyla da bire bir ilişkili bir kavramdır.

“Yaratıcı drama çalışmalarının planlandığı; değişik yaş, cinsiyet, gelişim, öğrenim düzeyi ve meslekteki bireyler için ve değişik amaçlarla geliştirilmiş eğitim programlarında sağ yarı kürenin daha fazla vurgulandığı gözlenebilir. Gözlemlerin; planlanan etkinliklerin ‘duyuları, müziği, iletişim sürecini, sezgileri, içgüdüleri, kimi zaman rüyaları, yaşamı paylaşmayı, kimi zaman dağınık olmayı, bireyin içinden geldiğinde öznelliği, resimleri, fotoğrafları, çok boyutluluğu, ansızın bilinçsiz davranmayı’ içermesi yukarıda sıralananlardan sonra bir tesadüf olarak yorumlanmayabilir.” (Üstündağ, 2014, s. 118-119).

Kişisel gelişim, insanları daha üretken, daha başarılı, daha özgüvenli, girişken, daha yaratıcı, yaşadığı sosyal çevreyle iyi ilişkiler kurmuş, daha uyumlu, olumlu düşünce ve inanç kalıplarını benimsemiş, ruhsal ve bedensel olarak daha sağlıklı, mutlu ve gelişmiş bireylerden oluşan bir toplumun yaratılmasına katkı sağlamayı amaçlar. Yaratıcı drama da, kişinin eleştirilme korkusu olmadan, yaşayarak, kendini özgürce ifade etmesine yardımcı olur.

No Comment

Comments are closed.