kayseri_boydakEvet biz bir İstanbul firmasıyız. Ama sadece İstanbul’un firması değiliz. Kuruluşumuzun üstünden henüz sadece 2 ay geçmiş olmasına rağmen kendimizi yollara atarak bir nevi bunun ispatı için mücadeleye giriştik. Ülkemizin birçok kentinde orta ölçekli ya da büyük hatta bir hayli büyük ölçekli firmalar bulunuyor. Uzun yıllar eğitim sektöründe bulunan bizler de oturduk ve düşündük: bizi Anadolu’daki bu firmalardan uzak tutan nedenler neler olabilir? Hatta oturup düşünmekle kalmadık ve yola koyulduk. İlk durağımız Kayseri oldu. Orta Anadolu’nun tam anlamıyla “Anadolu Kaplanları” unvanını hak eden şehri Kayseri…

Bir günlük Kayseri ziyaretimiz sabah 07:00’de kalkan Atlas Jet uçağıyla başladı. Bir saat sonra Kayseri Erkilet Havaalanı’ndaydık. Bu şehrin tüm sektörler için sunabileceği iş potansiyeli kiralık araç bulmak için ne kadar zorlandığımızdan belli oluyordu. Son anda, bir gün önce kiralanan aracın dönmesiyle, bir kiralık otomobil bulabildik ve art arda sıralanmış toplantılarımızı yapmak üzere Organize Sanayi Bölgesi’nin yolunu tuttuk.

Güzel, güneşli bir hava vardı. Yol boyunca Erciyes’in karla kaplı, bembeyaz parlayan zirvesini izleyerek, tertemiz havayı içimize çekerek ilerledik. Organize Sanayi Bölgesi tek başına bir şehir gibiydi. Uçsuz bucaksız bir sanayi kenti… Her yerde fabrikalar, üretim tesisleri olmasına karşın hem çevre hem de hava kirlenmemişti. İlk toplantımız Boyçelik firmasıyla oldu. Ardından Form Sünger, Merkez Çelik, Formal Alüminyum ve Boydak Holding…

Yaptığımız tüm toplantılarda dile getirilen ortak kanı, İstanbul merkezli firmaların “uzak” olmasıydı. Bir telefonla yanlarında olamayan, çözüm arayışlarında uzak kalan eğitim firmaları “gözden ırak olunca gönülden de ırak” oluyordu. Toplantılarımızı tamamladık. Eğitimlerimizi anlattık, ihtiyaçları dinledik. Tekrar görüşmek üzere vedalaştık…

Mesai bitiminde bizim de toplantılarımız bitmişti. “Vasıflı-Vasıfsız Eleman Aranıyor” ilanlarının arasından Organize Sanayi Bölgesi’nden ayrıldık. Mesaimiz bitmişti ama dönüş uçağımızın kalkışına henüz 5 saat vardı. Biraz alışveriş ve yemek için çok ideal bir süreydi bu. Önce şehir merkezinde kısa bir sucuk, pastırma ve mantı alışverişinin ardından rotamızı “Ana’nın Yeri”ne çevirdik. Detaylarına girmek istemediğimiz “güzel” bir akşam yemeğinin ardından başladığımız noktaya yani Erkilet Havaalanı’na doğru yola koyulduk.

Biraz yorucu, gelecek için umut vaadeden, bizi Anadolu’da daha fazla kente ulaşma konusunda motive eden, “doyurucu” bir seyahat oldu bizim için. Kısa bir süre sonra, bu kez planlanacak eğitimleri düzenlemek üzere yeniden Kayseri’de olacağız.

Görüşmek üzere…

No Comment

Comments are closed.